Hangi aşk daha büyüktür
Ey gönül ! Sorarım sana,hangi aşk daha büyüktür?
Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?
Diyor gönüller güneşi Şems….
Yürek yakan sızlatan aşklar Leyla ile birlikte çok uzaklara gitti artık…
Aşk artık gürültücü…
Dünyalık metaların baştan ambargolandığı bu senin bu benim diyerek parsellendiği bir başlangıç…..
Ne kadar sessiz ve Mahsun kalabilir yüreklerde…..
Aşk artık sessizliğe katlanmıyor….
Sessizlik bütün asaletiyle hayatımızın her cephesinden geri çekiliyor….
Hız ve gürültü…..
Kalabalıklar içinde yalnızlık…..
Ruhunu doyurmayan teknoloji k esaret….
Çinilerle bezenmiş camiler. …
Ruhsuz kariler……
Maksatsız manasız secdeler…..!!!!!
Bizi bize yaklaştırmıyor…..
Kal den hale dönüştürmüyor…..
Aşkın konuşmaya ihtiyacı var…
En çok da yürümeye…
Hayata dokunmaya…
Mazluma el olmaya
Ayak olmaya ..
Bize ” infak ediniz” buyuran Rabbimize teslim olmaya..
İhtiyacımız var….
Derler ki gönle düşen, dile düştüğünde bazen yere düşer….
” Sevdiğimi söylemez isem, sevmek derdi beni boğar” diyen Yunusa ne demeli …..
Yunus olmak için , eğri söz değil eğri odun bile taşımamalı….
Yüreği Yunusça yanan aşk fedaileri ne..
N.Y