Sözleşmeli Personele Kadro hakkı
İyi günler. “Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.” Sözü hepimiz tarafından bilinmektedir. Bana göre, bu sözün anlamı, haklı olduğumuz konularda, azimle ve sabırla mücadele etmektir.
KYK da Sözleşmeli olarak görev yapan arkadaşların haklı kadro taleplerini desteklemek ve gündemde tutmak için daha önce paylaştığım yazımın bazı bölümlerini güncelleyerek bir kez daha paylaşmak istiyorum.
Bilindiği üzere; 657 sayılı Kanunun 4/A maddesinde memur, 4/B maddesinde ise sözleşmeli personel istihdamı düzenlemiştir.
Buna göre: Genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenlere memur; kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlilerine de sözleşmeli personel denilmektedir.
Asli ve sürekli bir kamu hizmeti olan yurt hizmetlerinde, 2014 yılına kadar kadrolu yurt yönetim memuru istihdam edilmiştir. Ancak, üniversite sayındaki artışa bağlı olarak hizmet alanında ve yoğunluğunda sürekli büyüme ve genişleme meydana gelmiştir. Bu büyüme ve genişleme karşısında merkezi bütçe kanunları ile kadrolu personel açıktan atama sayınında kısıtlamaya gidilmesi, Kurum personeline verilen ikramiye ve ek ödemenin 666 sayılı KHK ile kaldırılması neticesinde nöbet hizmetine talip kurumlar arası naklen atamalar da durma noktasına gelmiştir.
Bu durum karşısında, yurt hizmetlerinde aksaklık yaşanmasını önlemek amacıyla, sözleşmeli personel istihdamı yoluna gidilmiştir. Ancak, zaman içerisinde sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin tayin hakkından, izin hakkına; görevde yükselme sınavına kabul edilmemesinden, vergi ve tazminatına kadar bir çok özlük haklarında mağduriyet ortaya çıkmıştır.
Bu mağduriyet hak ettiği uygulamayı göremeyeceğine inanan personelin, çalışma isteğinin ve verimliliğin düşmesine, aidiyet duygusunun kaybedilmesine sebep olacaktır. Kurum açısından ise sadece yetişmiş bir insan kaynağı kaybının değil, İş memnuniyetinin olamadığı bir ortamda Kurum amaç ve hedeflerini gerçekleştirmeye çalışan tüm personelin motivasyonunu düşürecektir.
Yurt müdürlüklerinde yürütülen hizmetler, genel idare esaslarına göre asli ve sürekli kamu hizmetleridir. Sözleşmeli statüde istihdam edilen yurt yönetim personelin kadro beklentisi mevzuata uygun haklı bir taleptir.
Sağlıcakla kalın
